Bozcaada’yı özlemişken ve bu yaz şu ana dek gidememişken
onun hakkında bir şeyler yazma isteği uyandı içimde. Orada geçirdiğim zamanlar
çok güzel ve mutlu oldu benim için. Adalı olanlara hep imrenmişimdir. Bozcaada
heyecanı Geyikli tabelasıyla başlar. Bu heyecan ayrılma zamanı dönüş vapurunda
hüzne dönüşür. Sessiz, sakin, nezih, farklı, serin zaman geçirmekten
hoşlananlar için ideal. Adanın meşhurları: Dondurmalı İrmik Helvası, Üzüm
Şarabı, Ayazma Plajı, Ata Demirer, Likörle ikram edilen Türk Kahvesi, Ada
Rüzgarı, Gelincik Şerbeti...
Bozcaada serinliğiyle diğer tatil yörelerinden farkını
gösterir hemen. Akşam hırkanız, pantolonunuz olmadan zor gezersiniz. Limana
bakan çay bahçelerinde kahve içmek ayrı bir keyiftir bu serin akşamlarda.
Bozcaadanın tek kitapçısı, kendine özgü
görüntüsüyle tam bir ada kitapçısıdır. Kapısında "Bazen Kapalıdır" yazar. Kitabın yanı sıra özgün süs eşyaları da
satılmaktadır. Benim oradan aldığım en sevdiğim Bozcaada resimli kitap
ayracıdır.
“Ata Demirer’i bu sene yine görücez” dediğimde “Yok canım,
bu sene de denk gelmez artık” diyenlere inat adada her sene önüme çıkan Ata
Demirer ve eşi, “Eyvah Eyvah” filminde yaşıyor izlenimi yaratır her
seferinde..Hikaye orda devam edip durmaktadır sanki..
Dondurmalı İrmik Helvası, orada tanıdığım ve vazgeçemediğim,
başka şehirlerde arayıp bulamadığım bir tatlı. Sezon öncesi giderseniz bulamazsınız..Belirli
mekanlarda gerçekten güzel yapılıyor..
Ayazma Plajı; denize girme keyfinin en güzel çıkartıldığı
yerdir bana göre. Temizliği, serinliği, rengi bir başkadır. Plajda her yaz
gezerek acur ve beze satan adamı unutmamak gerekir. O da plajın
vazgeçilmezlerindendir.
Bozcaada’da naylon poşet kullanılmamaktadır. Kesekağıtları
ve kağıt çantalar kullanılır tüm market ve dükkanlarda..Bu güzel uygulama keşke
tüm şehirlerimizde kural haline gelse..
En yakın zamanda, zamanın bir başka aktığı Bozcaada'ya kavuşabilme ümidiyle..